Bilim dışı: Merkezi olmayan bilimin gelecekteki eğilimleri ve zorlukları

Küresel teknoloji ve bilginin hızla gelişmesiyle birlikte, geleneksel bilimsel araştırma sistemi benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıyadır. Bilimsel araştırma kurumları, devlet kurumları ve özel girişimler uzun süredir bilimsel kaynakların tahsisi ve araştırma yönlendirmeleri üzerinde hakimiyet kurmaktadır. Ancak bu merkezi sistem sadece adil olmayan kaynak dağıtımına neden olmakla kalmayıp aynı zamanda birçok potansiyel yeniliğin belirlenen çerçeve içerisinde kısıtlanmasına da neden olmaktadır. Son yıllarda ademi merkeziyetçilik teknolojisi, özellikle de blockchain teknolojisi bu sorunların çözümüne yönelik yeni çözümler sunmaktadır.

Merkezi olmayan bilimin yeni ortaya çıkan bir modeli olarak bilim dışılık, bilimsel araştırma alanında bir yenilik dalgası başlatıyor. Temel konsepti, bilimsel kaynakların, araştırma verilerinin ve akademik sonuçların geleneksel merkezi kurumlardan serbest bırakılması, böylece dünya çapındaki bilimsel araştırmacıların eşit katılımının sağlanması ve sınırlar ve kurumsal kısıtlamalar olmaksızın bilimsel işbirliğinin teşvik edilmesidir. Bu makale De-science kavramını, çalışma mekanizmasını, pratik uygulamalarını ve zorluklarını derinlemesine inceleyecek ve bu modelin gelecekteki bilimsel gelişimdeki potansiyelini tahmin edecektir.

Merkezi olmayan bilimin temel kavramı (Bilimsizlik)

De-science, blockchain teknolojisinin basit bir uygulaması değil, geleneksel bilimsel araştırma yapısının kapalılığını ve hiyerarşisini kırmayı amaçlayan yeni bir bilimsel araştırma operasyon modelidir. Merkezi olmayan veri yönetimi, fon tahsisi ve işbirliği mekanizmaları aracılığıyla bilimsel araştırmalarda açıklık, şeffaflık ve verimlilik sağlar.

  1. Merkezi olmayan yönetimin tanımı ve ilkeleri
    Merkezi olmayan yönetim, gücün ve kaynakların artık birkaç kurumun veya bireyin elinde yoğunlaşmaması, merkezi olmayan bir ağ yapısı aracılığıyla işbirliği yapılması ve yönetilmesi anlamına gelir. De-science’da bu ilke, bilimsel araştırma verilerinin, fonlarının ve sonuçlarının merkezi olmayan bir şekilde yönetileceği ve paylaşılacağı ve herhangi bir nitelikli araştırmacı ve ekibin katılabileceği anlamına gelir. Bu açıklık, bilimsel araştırma sürecinin belirli coğrafi konumlarla sınırlı olmasını sağlar. , kurumlar veya akademik geçmişler.
  2. Blockchain Teknolojisinin Bilim Dışına Uygulanması
    Bilim dışılığın temel direklerinden biri olan blockchain teknolojisi, esas olarak veri şeffaflığı ve güvenliği sorunlarını çözmektedir. Blockchain, tüm bilimsel araştırma materyallerinin, sermaye akışlarının ve işbirliği sonuçlarının izlenmesine ve doğrulanmasına olanak tanıyan güvenilir bir ağ ortamı sağlar. Bu yalnızca bilimsel araştırma verilerinin güvenilirliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda intihal ve veri tahrifatını etkili bir şekilde önleyerek bilimsel sonuçların orijinalliğini sağlar.
  3. Akıllı Sözleşmeler ve Fon Dağıtımı
    Akıllı sözleşmeler, blockchain teknolojisinde, sözleşme şartlarının herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan otomatik olarak yürütülmesine ve yürütülmesine olanak sağlayan önemli bir uygulamadır. De-science’da akıllı sözleşmeler, fon tahsisi ve proje izleme, fonların önceden belirlenmiş koşullar aracılığıyla otomatik olarak serbest bırakılması ve fonların şeffaf kullanımının sağlanması için kullanılabilir. Bu hem fon yönetimi maliyetini azaltmakta, hem de kaynakların ihtiyacı olan her araştırmacıya adil ve doğru şekilde tahsis edilmesini sağlamaktadır.

De-science’ın pratik uygulamaları ve vaka çalışmaları

Merkezi olmayan bilim kavramı yeni olmasına rağmen bazı alanlarda ön pratik uygulamalara sahiptir. Aşağıda De-science’ın pratikte nasıl çalıştığını gösteren birkaç temsili örnek yer almaktadır.

  1. Açık Bilim Çerçevesi (OSF)
    OSF, açık bilimsel araştırmaları destekleyen bir platformdur. Tamamen blockchain teknolojisine dayanmasa da merkezi olmayan bir işbirliği modelinin uygulamasını temsil eder. OSF, dünyanın dört bir yanındaki araştırmacıların bilimsel verileri yüklemesine, paylaşmasına ve bunlar üzerinde işbirliği yapmasına olanak tanır ve araştırma şeffaflığını ve tekrarlanabilirliğini artıracak araçlar sağlar. OSF henüz bilimden arındırmanın tüm ideallerini tam olarak gerçekleştirmemiş olsa da, çalışma şekli merkezi olmayan bilimsel araştırmalar için değerli bir referans sağlıyor.
  2. Golem Ağı: Merkezi olmayan bilgi işlem kaynak platformu
    Golem, boşta kalan bilgi işlem kaynaklarını yoğunlaştırmaya ve bilimsel araştırmacıların verimli veri işleme için bu bilgi işlem kaynaklarını kiralamasına olanak tanıyan merkezi olmayan bir bilgi işlem ağıdır. Bu platformun merkezi olmayan yapısı, dünyanın her yerindeki araştırmacıların ihtiyaç duydukları bilgi işlem gücünü daha düşük maliyetle elde etmelerine ve bilimsel araştırmaları hızlandırmalarına olanak tanır. Golem’in çalışma modeli, merkezi olmayan yönetimin bilimsel araştırma alanındaki kaynak sıkıntısı sorununu nasıl çözebileceğini başarıyla gösteriyor.
  3. Helyum Ağı: Merkezi Olmayan Nesnelerin İnterneti (IoT) Araştırması
    Helyum, merkezi olmayan IoT baz istasyonları oluşturmak için blockchain teknolojisini kullanan, blockchain tabanlı merkezi olmayan bir IoT ağıdır. Bu model yalnızca kablosuz ağ kapsama alanını desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda araştırmacıların dünyanın dört bir yanından IoT verilerini toplamasına, analiz ve araştırma yapmasına da yardımcı oluyor. Helium’un başarı öyküsü, merkezi olmayan ağların bilimsel araştırmalar için daha geniş ve daha esnek veri kaynakları sağlayabileceğini gösteriyor.

Bilim dışılığın zorlukları ve sorunları

Her ne kadar De-science geleneksel bilimsel araştırma modelini altüst etme potansiyeline sahip olsa da, uygulanması sırasında hala birçok zorlukla karşı karşıyadır. Bu zorluklar hem teknik hem de kurumsal engellerden kaynaklanmaktadır.

  1. Teknik zorluklar: Blok zincirinin ölçeklenebilirliği ve güvenliği
    Blok zinciri teknolojisi teoride merkeziyetsizleşme olanağı sunmasına rağmen pratik uygulamalarda blok zincirinin ölçeklenebilirliği ve işlem hızı hala darboğazdır. Özellikle büyük miktarda bilimsel araştırma verisi söz konusu olduğunda sistemin kararlılığının ve verimliliğinin nasıl sağlanacağı hala çözülmeyi beklemektedir. Ethereum gibi blockchain platformlarının yükseltilmesiyle bu teknik sorunlar giderek iyileşiyor ancak daha fazla yenilik ve teste ihtiyaç duyuluyor.
  2. Yasal ve Normatif Sorunlar
    Merkezi olmayan bilim artık geleneksel kurumlar tarafından yönetilmediğinden, karşılaştığı yasal ve etik sorunlar daha karmaşıktır. Örneğin, veri gizliliğinin korunması, fikri mülkiyet sorunları vb.nin merkezi olmayan bir ortamda düzenlenmesi daha zordur. Farklı ülkelerin hukuk sistemlerinde bilimsel veriler için farklı yönetim düzenlemeleri vardır ve bu da sınır ötesi bilimsel araştırma işbirliğine gereksiz sorunlar getirebilir.
  3. Geleneksel bilimsel araştırma kurumlarının direnç ve adaptasyon sorunları
    Geleneksel bilimsel araştırma kurumları ve akademik çevreler De-science modeline şüpheyle yaklaşabilir ve onun getirebileceği değişikliklerden tedirgin olabilirler. Bu kurumlar çoğunlukla mevcut fon tahsisi ve değerlendirme sistemlerine güvenirler ve merkezi olmayan bilimsel araştırma işbirliği modellerine karşı çıkabilir veya bu modellere kızabilirler. Ayrıca akademideki geleneksel değerlendirme standartları (dergi makaleleri, hakem değerlendirmeleri vb.) merkezi olmayan platformların açıklık ve şeffaflığıyla eşleşmeyebilir ve bu da De-science’ın gelişimine engel teşkil edebilir.

De-science’ın gelecekteki gelişimi ve beklentileri

Karşılaştığı birçok zorluğa rağmen De-science hâlâ büyük bir büyüme potansiyeli gösteriyor. Teknolojinin ilerlemesi, küresel bilimsel araştırma işbirliğinin artması ve blockchain teknolojisinin kademeli olarak olgunlaşmasıyla birlikte, merkezi olmayan bilimin gelecekteki bilimsel araştırmaların ana modeli haline gelmesi bekleniyor.

  1. Geleceğin küresel bilimsel araştırma işbirliği olan De-science,
    ulusal sınırların, disiplinlerin ve kurumların kısıtlamalarını ortadan kaldırır ve bilimsel araştırmaları daha küresel ve açık hale getirir. Gelecekte dünya çapındaki bilimsel araştırmacılar veri ve kaynakları daha kolay paylaşabilecek, disiplinler arası ve sınır ötesi işbirlikleri yürütebilecek ve bilimsel gelişmenin hızlanmasını teşvik edebilecektir.
  2. Teknolojik İlerleme ve Optimizasyon
    Blockchain teknolojisinin olgunluğu ve yenilikçiliği ile De-science’ın operasyonları daha verimli ve kullanışlı hale gelecektir. Akıllı sözleşmeler ve dağıtılmış depolama gibi teknolojiler, mevcut performans darboğazlarını çözmek ve bilimsel araştırmalara daha istikrarlı ve verimli destek sağlamak için optimize edilmeye devam edecek.
  3. Politikaların ve normların iyileştirilmesi
    De-science’ın gelişmesiyle birlikte hükümet ve akademi, merkezi olmayan bilimsel yenilik için yasal koruma ve rehberlik sağlamak üzere mevcut politika ve normları ayarlamak zorunda kalacak. Gelecekte, merkezi olmayan bilimsel araştırma, uluslararası bilimsel araştırma işbirliğinin temeli haline gelebilir ve küresel bilimsel ilerlemeyi teşvik edebilir.

Merkezi olmayan bilim yavaş yavaş gerçeğe dönüşüyor ve küresel bilimsel araştırmalara benzeri görülmemiş fırsatlar ve zorluklar getiriyor. Bu sadece bilim ve teknoloji alanında yenilikçi bir atılımı temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda bilimsel araştırmanın doğasını da tamamen değiştirebiliyor. Teknolojinin ilerlemesi ve hayatın her kesiminden desteğin güçlenmesiyle De-science, gelecekte küresel ölçekte derin bir etki yaratacak ve bize daha eşitlikçi, verimli ve açık bir bilim dünyası getirecek.

Devamını oku:

LayerPixel Hakkında - Vizyonumuz ve Misyonumuz:LayerPixel Hakkında - Vizyonumuz ve Misyonumuz

Ton Zinciri’ne girişin keşfi: Kripto para cüzdanlarını tek bir makalede anlamak: Ton Zinciri’ne girişin keşfi: Kripto para cüzdanlarını tek bir makalede anlamak

Telegram Mini Oyun Geliştiricilerine Mektup | LayerPixel’in Bot Gameyard ile İşbirliği:https://medium.com/@LayerPixel_io/a-letter-to-telegram-mini-games-gelistiricileri-layerpixel-collaboration-with-bot-gameyard-5624f02393b2

Ton ekolojik projeleri hakkında iletişim kurmak için PixelDAO Telegram’a katılın!

About LayerPixel:

LayerPixel is an all-in-one DeFi protocol designed specifically for the TON blockchain and seamlessly integrated with Telegram Mini Apps. Leveraging a modular architecture, LayerPixel overcomes the asynchronous limitations of TON while harnessing its sharding benefits.

At the core of the LayerPixel ecosystem are several innovative components:

  • PixelWallet - An SMC wallet with Account Abstraction (AA) features, enabling users to interact with dApps and the LayerPixel ecosystem with ease.
  • PixelSwap - The first modular DEX on TON, supporting advanced trading models like weighted pools and LBP.
  • Pixacle - A decentralized oracle solution delivering fast and accurate price data to dApps and smart contracts.

LayerPixel’s future plans include becoming a cross-chain solution to power DeFi experiences across all Telegram Mini Apps. By providing an all-in-one platform, LayerPixel aims to make blockchain-powered finance accessible to everyone within the TON ecosystem.

Official Links


LayerPixel: Homepage | Twitter | Channel | Community | Medium | Bot |

PixelSwap: Homepage | Twitter | Channel | SWAP | Pool

PixelDAO: Twitter | Forum | Chat Group